Çocuklar yaz tatilini, yoruldukları uzun bir okul döneminin ardından istenilen saatte yatılabilen, öğlene kadar uyunabilen, istenildiği kadar bilgisayar başında durulabilen, kitap yüzü açılmasına gerek duyulmayan zamanlar olarak görme eğilimindedirler ve ancak bu şekilde dinlenebileceklerini düşünürler.
Aileler için ise, bu fikir çoğu zaman kabul görmez, günde belli sayfa kitap okunması, tatil ödevlerinin bitirilmesi varsa ders eksikliklerinin kapatılması, öğrenilen bilgilerin unutulmaması için ders çalışmaya devam edilmesi gerekliliği savunulur.
Bu anlamda ebeveyn ve çocuk arasında okul döneminde çözüme kavuşturulmuş ders, uyku, beslenme, bilgisayar kullanımı gibi bazı temel konuların yeniden tartışmaya açılması kaçınılmaz olmaktadır.
Ailelerin çocuklarını spor aktiviteleri ve sanatsal etkinliklere yönlendirme çabaları, bilgisayar ile eve bağlanan çocuklar tarafından çoğunlukla ilgi görmemekte dolayısıyla etkinlik seçimleri yaz tatilinin diğer favori sorun alanı olarak karşımıza çıkabilmektedir.
“Sıkıldım” sözünün çok daha fazla duyulacağı ve sınırların zorlanacağı, olası sorun alanlarını içinde barındıran bu dönem doğru ebeveynlik becerileri ile fırsata çevrilebilir.
Çocuklar İçin Tüm Kuralların Kaldırılması Özgür Bir Tatil Anlamına Gelirmi?
Uzun ve yorucu bir yılın ardından, çocukların kendilerine hak gördükleri eğlenme ve dinlenme düzenine diretmelerine tabii ki bir noktaya kadar izin verilmelidir, ancak kurallar tamamen tedavülden kalktığında bozulan düzenin tekrar sağlanması oldukça güç olabilmektedir.
Yatma saatlerindeki gecikmenin abartılması, yemek saat ve düzenlerinin tamamen değişmesi, okul açıldığında adaptasyon sürecinin uzamasına neden olacaktır. Bilgisayar başında geçirilen zaman için çocuğa sınırsız özgürlük tanınması, dinlenme niteliğinde olması gereken tatilin amacından uzaklaşarak yorucu geçmesine neden olur.
Neticede kuralların bir miktar gevşetilmesine izin verilmekle birlikte, her şey serbest moduna geçilmediği konusunda net mesajlar verilmelidir.
Yaz tatili kuralların esnetildiği ancak tamamen terkedilmediği bir dönem olmalıdır.
Ders Çalışmak, Kitap Okumak Konusunda Ebeveynlerin Çocuklara Karşı Tavırları Nasıl Olmalıdır?
Tatil boyunca kitap yüzü açmamanın hiç akıllıca olmayacağı gibi, düşük notları veya eksikleri yüzünden kitap okumadan veya ders çalışmadan geçen her dakikanın çocuk için kâbus haline getirilmemesine de bir o kadar özen gösterilmelidir.
Daha dinç olunan sabah saatlerinde, yarımşar saat kitap okuma ve derslere göz atma zamanları belirlemek, yaş grubuna uygun, keyifle okunabilecek kitaplar seçilerek okuma alışkanlığı kazanılması desteklenebilir. Bu seçimlerde ebeveyn direk belirleyici olmak yerine, çocuğuna söz hakkı verip iş birliğine girmelidir. Aksi takdirde süreç çocuk tarafından dayatma olarak algılanıp istenilen faydanım sağlanamayabilir.
Yaz Kampları
Yaş grubuna uygun yaratıcılığı ve hayal gücünü geliştiren aktiviteleri içinde barındıran atölye çalışmaları veya yaz kampları, evde bilgisayar başında geçen zamanı kısıtlamak için iyi bir önlem, sosyal ve bedensel becerilerin gelişimi ve yeni kazanımlar için iyi bir fırsat olabilir.
Günün Tamamını Etkinliklerle Doldurmayın
Spor ve sanatsal faaliyetlerin hayatlara anlam katacağı, çok yönlü ve donanımlı bireyler olarak yetişmeye büyük katkı sağlayacağı doğrudur. Ancak bu durum, çocuğun motivasyonu olmadan sırf faydalı olduğu düşüncesi ile zorla bir spor veya sanatsal etkinliğe yönlendirilmeyi haklı çıkarmaz. Zorlamak yerine özendirici hamlelerde bulunarak (basket maçına götürmek, tenis raketi almak, keman dinletisine götürmek) motivasyonu sağlamaya çalışmak en doğrusu olacaktır.
Sıkılmaya Tahammül Edebilmeyi Öğrenmelerine Fırsat Verin
Diğer taraftan günün tamamına yakınının çeşitli faaliyetlerle doldurulması ve çocuğa serbest zaman bırakılmaması, kendi kendilerine kalabilecekleri, hayaller kurabilecekleri zamanın gasp edilmesi demektir.
Çocuklara sürekli bir şeyler yapmak zorunda olmadıkları zamanlar sunarak kendi kendilerine kalmalarına, biraz sıkılmalarına izin verilmeli, bu duyguya tahammül etmeyi deneyimleyerek öğrenmelerine olanak tanınmalıdır.
Sonuç:
Tatilde sabahtan akşama kadar top oyna, ye iç yat, uyu, gez, toz keyfine bak yaklaşımı çocuk için beyhude geçen bir zaman dilimi olmaktan öte bir anlam taşımaz.
Sorumlulukların ve keyif aktivitelerinin dengeli bir şekilde planlandığında tatil çocuk için farklı bir anlam kazanarak önemli kazanımların edinildiği bir fırsatlar dönemine dönüşebilir.
Bu da ancak çocuklarının güçlü ve zayıf yönlerini farkında olan anne babaların, ebeveynlik hünerlerini göstermesi ile mümkün olur.