Kişilik, genetik yatkınlıkla birlikte ağırlıklı olarak çevreyle etkileşim sonucu oluşmaktadır. Bir insanın doğduğundan itibaren çevresinde yer alan bireylerle olan etkileşimi, kişilik oluşumunda derin izler bırakır ve kişiliğin şekillenmesinde etkili olur. Kişilik bozukluğu da ergenlik veya erken yetişkinlik dönemlerinde ortaya çıkan ve artık kişilik özelliklerinden biri haline gelmiş bir sorundur.

Kişilik Bozukluğu Nedir?

Kişiliğimiz ‘o nasıl biridir?’ sorusuna yanıt veren, aynı zamanda kişiyi diğer bireylerden ayıran ve süreklilik gösteren davranış biçimidir. Kişilik özellikleri de çok çeşitli toplumsal ve kişisel ortamlarda sergilenen, kişinin kendisini ve çevresini algılaması, ilişki kurma biçimi ve düşüncelerine ilişkin bir yapıdır. Kişilik özellikleri esneklikten yoksun ve uyum bozucu, işlevsellikte belirgin bir bozulma veya öznel bir sıkıntıya sebep oluyor ise kişilik bozuklukları düşünülebilir. Bir kişilik bozukluğunun başlıca özelliği; bireyin kültürüne göre beklenenden önemli ölçüde sapmalar gösteren süregiden bir iç yaşantı ve davranış örüntüsüdür, bir kişilik bozukluğunun özellikleri genellikle ergenlik veya erken erişkinlik döneminde tanınabilir. Kişilik bozuklukları, birçok psikiyatrik problemin de oluşumuna zemin hazırlayabilir.

Kişilik Bozukluğu Nedenleri Nelerdir?

Kişilik bozukluklarının sebepleri kesin olarak bilinmemekle birlikte bu hastalıkları etkileyen faktörlerin bulunduğu düşünülmektedir.

Genetik geçişle ilgili yapılan çalışmalar bulunur. Özellikle antisosyal kişilik bozukluğu ve obsesif kişilik bozukluklarında, genetik bir yatkınlık oluğu ortaya konmaktadır.

Anne- baba veya çocuğu büyüten aile yakınlarında bulunan kişilik bozuklukları, etken olabilmektedir, ebeveynler çocuğun rol modeli oldukları ve çocuk ilk bu davranışları kopyalayacağından bozuk davranış kalıplarını öğrenebilmektedir.

Çocuklukta yaşanan duygusal travmalar da yine kişilik bozukluklarını artıran etmenler arasındadır.

Kişinin hayatında çok değer verdiği bir insanın kaybı veya yaşadığı duygusal travmatik başka olaylar sebepler arasında sayılabilir.

Kaç Grup Kişilik Bozukluğu Vardır?

Kişilik bozuklukları, kendi grubundaki şiddetli zihinsel bozukluklar arasında yaygın olanıdır. Kişilik bozukluğu madde kullanımı, duygu durum bozuklukları (depresyon ya da bipolar bozukluklar) ve anksiyete bozuklukları gibi diğer akıl hastalıklarıyla birlikte ortaya çıkabilir, kişilik bozukluklarının çoğu ergenlik döneminde, kişiliğin gelişip olgunlaştığında görülür.

Kişilik bozuklukları kendi aralarında 3 gruba ayrılır. A kümesi garip ve başkasına benzemeyen, B kümesi duygusal ve dramatik, C kümesinde de korkulu ve kaygılı kişilik bozuklukları bulunmaktadır.

A Kümesi (Eksantrik) Kişilik Bozuklukları

Paranoid Kişilik Bozukluğu

Paranoya, bu bozukluğun simgesi olarak kabul edilir. Paranoyak kişilik bozukluğu bulunan kişilerin sürekli güvensizlik duyma ve başkalarına karşı şüpheleri söz konusudur, başkalarının onları küçümseme, tehdit etmeye ya da zarar vermeye çalıştığına inanırlar.

Şizoid Kişilik Bozukluğu

Bu gruba dahil olanlar, insanlardan uzak durur ve sosyal ilişkilere karşı ilgisizdir, genellikle yalnız etkinlikleri tercih edip nadiren de güçlü duygular yaşarlar.

Şizotipal Kişilik Bozukluğu

Bu grupta yer alan insanlar da sıra dışı düşünme ve davranış biçimiyle kendilerini belli eder, şizotipal kişilik bozukluğu bulunan insanlar, garip inançlara sahip olabilir ve çoğu zaman batıl inançları söz konusudur.

B Kümesi (Dramatik) Kişilik Bozuklukları

Bu bozuklukları bulunan insanlar, dengesiz duygulara ve çarpık bir imaja sahiptir, bunun yanında sık sık dürtüsel davranma eğilimindedir ve bu bozukluklar şunları içerir:

Antisosyal Kişilik Bozukluğu

Bu bozukluğa sahip insanlara “sosyopat” veya “psikopat” denir. Antisosyal kişilik bozukluğu başkalarına aldırış etmeme ve toplum kurallarına uymama biçiminde ifade edilen sorumsuz ve agresif davranışlarla tanımlanır, bu bozukluğu olanlar sıklıkla ciddi suçlar işler ve davranışları için pişmanlık duymaz.

Sınırda Kişilik Bozukluğu

Bu bozukluk dengesiz ruh halleri, kötü benlik imajı, kaotik ilişkiler ve dürtüsel davranış (cinsel ilişki, madde kötüye kullanımı, aşırı harcama ve dikkatsiz davranışlar) olarak tanımlanır.

Histriyonik Kişilik Bozukluğu

Bu bozukluğu olan insanlar, sığdır ve sürekli duygusal bir hale bürünür genelde çok dramatik, çocukça ve aşırı duygusal tavırlar sergiler.

Narsisistik Kişilik Bozukluğu

Bu bozukluk abartılı bir üstünlük duygusu, başarı ve güçle karakterizedir bunun yanında aşırı kaygıya ve kırılgan bir özgüvene sahip olurlar. Bu bozukluğa sahip insanlar çok merkezlidir, empati eksikliği eğilimindedir ve sürekli dikkat çekmeye yönelik davranışlar sergileyerek, çevrelerinde hayranlık uyandırmak ister.

C Kümesi (Endişeli) Kişilik Bozuklukları.

Bu bozukluklara sahip insanlar genelde çok gergin ya da korkak bir hal içindedir, endişeli kişilik bozuklukları şunları içerir:

Çekingen Kişilik Bozukluğu

Bu bozukluğun bulunduğu insanlar sosyal temastan kaçınma eğilimindedir. Bu davranış, yalnız olma arzusunun bir sonucu değil, utandırılması ya da sert bir şekilde yargılanmasındaki aşırı endişeden kaynaklıdır, reddedilme korkusuyla çoğu zaman birçok değerli sosyal deneyimi kaçırırlar.

Bağımlı Kişilik Bozukluğu

Bağımlı kişilik bozukluğunda ise çaresizlik, boyun eğme ve karar verememe gibi duyguların baskınlığı sebebiyle kişinin bir güvenceye duymasına neden olur. Bağımlı kişilik bozukluğu olan insanlar, bir bireyi çok sahiplenir ve o kişiyi memnun etmek için büyük çaba harcar pasif ve tutunma davranışları sergileme eğilimindedir ve ayrılma korkusu yaşarlar.

Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu

Bu bozukluk, kusursuz hata yapma korkusuyla mükemmeliyetçilik, kontrol ve düzenle karakterize hastalıktır, bu korku çoğunlukla karar verememe, işleri bitirme zorluğu ve ayrıntılarla meşgul olma biçiminde sonuçlanır.

İnsanlar birden çok kişilik bozukluğunun karma semptomlarına sahip olabilir.

 

Kişilik Bozukluklarında Tedavi Yöntemleri

Kişilik bozukluğuna sahip birçok insan hayatına normal şekilde devam edebilir. Kişilik bozukluğu olan kişiler hastalığının farkında olmadıklarından genellikle kendi başlarına tedavi arayışı içinde olmaz. Genellikle aile veya arkadaş çevrelerindeki insanlara zarar verdiklerinde onlar tarafından tedaviye getirilmektedir. Belli gruplar dışında kendiliklerinden doktora başvuran hasta sayısı, oldukça azdır ve sonuç olarak hastaların birçoğu tedavi edilmez.

Kişilik bozukluğu; oturmuş davranışlarının düzeltilmesi gereken bir rahatsızlıktır, bireyin yıllardır edindiği davranışları hızlı bir şekilde değiştirmesi mümkün olmadığından tedavi süreci uzun sürebilmektedir, kişinin tedavi için istekli olması ve bu süreci kabul etmesi tedavi açısından oldukça önemlidir.

Kişilik bozukluklarında tedavinin ana unsuru psikoterapidir, kişilik bozukluğunun türüne bağlı olarak psikoterapi yöntemi değişebilir, psikoterapi sürecine gerektiğinde ilaç tedavisi de eklenebilir. Psikoterapi tedavisindeki temel amaç hatalı düşünce kalıplarının değerlendirilmesi, yeni düşünce ve davranış kalıplarının öğrenilmesidir, psikoterapi süreci aynı zamanda başa çıkma ve kişiler arasındaki ilişki becerilerini geliştirmeyi de amaçlar, buradaki psikoterapi uzun ve süreklilik arz eden bir süreçtir.

UZM. DR. SERKAN SÜREN
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı