Şizofreninin her toplumda, her türlü sosyoekonomik düzeyde ve her yaşta görülmesi mümkündür, temel belirtileri gerçeği değerlendirme yetilerinde, sanrı (hezeyan), varsanı (halüsinasyon) ve bilişsel işlevlerde bozulmadır. Erişkin şizofrenlerin üçte biri ilk belirtilerinin 20 yaşından önce başladığını söylüyor, küçük yaşlarda erkek çocuklarda daha çok görülür.

Genellikle sinsi başlar, nadir olarak akut başlangıç görülür, hastaların büyük çoğunluğunda şizofreni emareleri başlamadan önce çeşitli psikiyatrik belirtiler vardır, hastalık öncesinde genellikle gelişimsel bozulmalar görülür. Dil gelişimi, motor gelişim ve sosyal beceriler durumdan olumsuz etkilenir.

Şizofren Nedir?

Şizofreni, hastaların gerçek ve gerçek dışı olguları birbirinden ayırt edememesine neden olan, sağlıklı düşünce akışı, duygu kontrolü ve normal davranışı engelleyen ciddi bir beyin hastalığıdır. Çoğunlukla yavaş yavaş gelişim gösterir, erken teşhis ve tedavi oldukça önemlidir, ciddi komplikasyonlar gelişmeden hastalığın kontrol altına alınmasını sağlar ve hastalık genel olarak çarpık düşünceler, halüsinasyonlar, korku ve paranoyalardan oluşur. Medyanın, televizyon dizilerinin ve filmlerin işlediği hikayeler, toplumda şizofreni hastalarını saldırgan ve tehlikeli ve benzeri biçimde tanıtmış olsa da aslında durum böyle değildir, şizofreni hastalarında bölünmüş veya çoklu kişilik durumu yoktur, hastaların büyük bir kısmında şiddet eğilimi görülmez ve bu hastalar tedavi ile desteklendiklerinde toplum içinde, arkadaşları ile, aileleriyle veya tek başlarına yaşamlarını sürdürebilir.

Şizofren Nedir?

Şizofreni, hastaların gerçek ve gerçek dışı olguları birbirinden ayırt edememesine neden olan, sağlıklı düşünce akışı, duygu kontrolü ve normal davranışı engelleyen ciddi bir beyin hastalığıdır. Çoğunlukla yavaş yavaş gelişim gösterir, erken teşhis ve tedavi oldukça önemlidir, ciddi komplikasyonlar gelişmeden hastalığın kontrol altına alınmasını sağlar ve hastalık genel olarak çarpık düşünceler, halüsinasyonlar, korku ve paranoyalardan oluşur. Medyanın, televizyon dizilerinin ve filmlerin işlediği hikayeler, toplumda şizofreni hastalarını saldırgan ve tehlikeli ve benzeri biçimde tanıtmış olsa da aslında durum böyle değildir, şizofreni hastalarında bölünmüş veya çoklu kişilik durumu yoktur, hastaların büyük bir kısmında şiddet eğilimi görülmez ve bu hastalar tedavi ile desteklendiklerinde toplum içinde, arkadaşları ile, aileleriyle veya tek başlarına yaşamlarını sürdürebilir.

Çocukluk Çağı Şizofrenisinin Belirtileri Nelerdir?

En sık gözlenen ve en çok bilinen belirtiler halüsinasyonlar (varsanılar), hezeyanlar (sanrılar), dağınık ve garip davranışlar, farklı ve garip konuşmadır. Bunların dışında duygularını anlatamama, sosyal olarak içe çekilme, çevreye ilginin azalması, zevk alamama, öz bakımında bozulma, okul başarısında düşme, yeme davranışlarının değişmesi, dürtülerini kontrol edememe ve saldırganlıktır.

Tüm psikiyatrik hastalıklar arasında intihar oranı, en yüksek rahatsızlıktır ve ilk 10 yılda intihar daha çoktur; intihar ve şiddet, özellikle madde kullanımında ve davranım bozukluğu birlikteliğinde yüksektir. Şiddetin temel sebepleri paranoid sanrılar ile şiddete maruz kalmadır.

Şizofreni Nedenleri Nelerdir?

Şizofreni hastalığına neyin neden olduğu kesin olarak saptanamamıştır fakat beynin kimyasal yapısındaki bozuklukların, genetik ve çevresel faktörlerin hastalığın gelişiminde rol oynadığı bilinmektedir. Ailesinde şizofreni veya farklı bir psikotik hastalık öyküsü bulunanların bu hastalığa yakalanma ihtimali daha yüksektir. Hastalığın sebebinin araştırılmasına yönelik nörogörüntüleme çalışmalarında; şizofreni hastalarının beyin ve merkezi sinir sistemi yapısının sağlıklı bireylerden farklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Beyin kimyasından kaynaklı bozukluklarda dopamin ve glutamat gibi nörotransmitterlere ilişkin sorunların neden olduğu düşünülmektedir. Bilim dünyası şizofreni hastaların sinir sistemindeki bu farklılıkların anlamlı olup olmadığı konusunda ortak bir karara varamamış olsa da şizofreninin bir beyin hastalığı olduğu düşünülmekte ve konuya ilişkin araştırmalar son hızda sürdürülmektedir.

Şizofreni Teşhisi Nasıl Konulur?

Şizofreni teşhisi, genelde yaşadığı sıkıntıları yakınları tarafından fark edilen hastaların psikiyatri kliniklerine getirilmesi sonucu koyulmaktadır. Belirtileri şizofreni ile benzerlik gösteren pek çok psikiyatrik hastalık olabileceğinden uzmanlarca şizofreni belirtileri testi, muayene ve tanı testleri yardımıyla hastalığın şizofreni olduğu belirlenir. Hastalıkta görülen semptomlar, aynı zamanda madde bağımlılığı, alkol kullanımı ve bazı ilaçların yan etkilerine bağlı da ortaya çıkabileceğinden; problemlerin böyle bir sebepten kaynaklanıp kaynaklanmadığı araştırılmalıdır. Teşhisin netleştirilmesi için hastalara fiziksel muayene ve testler, psikiyatrik değerlendirme testleri, kan testleri ve tıbbi görüntüleme teknikleri uygulanabilir, tüm bu uygulamalarla şizofreni hastalığı teşhisi konulan kişiler için hastalığın şiddeti de göz önüne alınarak tedavi süreci planlanır.

Çocukluk Dönemi Şizofrenisinin Evreleri

Hastalık belirtileri öncesinde çocuklarda, içe kapanma, okul başarısızlıkları, davranış bozuklukları, hırçınlık, karşı gelme, dil ve konuşma gelişiminde bozukluklar görülmektedir. Yaş küçüldükçe belirtilerin yol açtığı gelişme sorunları o denli büyüktür; bu durum beynin gelişimini de olumsuz etkilemektedir.

Bir araştırmaya göre, davranış bozukluklarının şizofreninin pozitif belirtilerinin yani halüsinasyon ve hezeyanların, içe çekilme ve edilgenliklerin öncülü olduğu tespit edilmiştir.

Erken başlangıçlı şizofrenide, hastalık öncesi belirtiler oldukça önemlidir, az konuşma, az hareket etme, az etkileşime girme, sosyal izolasyon vb. negatif bulgulu belirtiler, hastalık öncesindeki kişiliğin bir uzantısı olarak ortaya çıkabilir. Hastalık öncesi yaşanan bu belirtilerden sonra, şizofreninin belirtileri ortaya çıkar ve bu altı ay ya da daha uzun süre devam eder.

Zihinsel gelişme geriliği olan çocuklarla, sağırlık vb. sebeplere bağlı düşünce sorunları bulunan çocuklar karıştırılabilir, fakat şizofreniye özgü düşünce bozuklukları onlarda görülmez, bu durum kişinin zekasıyla orantılı olarak ortaya çıkar.

Normal sağlıklı çocuklarda rüyayla gerçeği birbirine karıştırma vardır; hipnogojikhalisünasyonlarda, yani çocuğun uykuya dalarken görülen rüyalar şizofreni bulgusu değildir, bunlar çok aşırı sıkıntılı hallerde ortaya çıkabilen halüsinasyonlardır, şizofreni bulgusu değildir.

Şizofreni Nasıl Tedavi Edilir?

Tedavide ilaç tedavileri ve psikososyal yaklaşımlar birlikte sürdürülmelidir başlangıçta ve şiddetli alevlenmelerde yatırılarak tedavi edilmelidir.

Tedavi planı yapılırken; hastalığın özgün tedavisinin yanında aile ve çocuğun ruhsal, toplumsal ve kültürel özellikleriyle bu alanlardaki gereksinimlerine ilişkin destek ve düzenlemeler yapılmalıdır.

İlaca cevap vermeyen şiddetli olgularda EKT uygulanabilir.

Semptomları artıran stres ve anksiyeteye ilişkin önlemlerin alınması gerekir.

UZM. DR. SERKAN SÜREN
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı