Çocuklarda uyku bozuklukları, sık uyanma, kabus görme ve gece korkuları pek çok nedenle ortaya çıkabiliyor. Annenin huzursuz ve stres altında olması da çocuklarda uyku kalitesini düşüren önemli faktörlerin başında geliyor.

Uyku, çocukların biyolojik ve psikolojik gelişimi bakımından önemlidir çocukların uyku ihtiyacı yaşa göre değişkenlik göstermektedir. Çocukların 2 yaşına kadarki uyku ihtiyacı ortalama 14 saatken, 3- 5 yaş aralığında da ortalama 11-13,  okul döneminde ise yaklaşık 10-11 saattir. Çocukların uyku ihtiyacının yanında uyku düzeni de çok önemlidir.

Çocuklardaki uyku problemleri uykuya dalmakta zorluk, uykuyu sürdürememe, gece uyanmaları veya gündüz uyuklama, sürekli uyku hali şeklinde bunun yanı sıra fiziksel problemlerle bağlantılı uyku apnesi, uyurgezerlik gibi uyku sorunları görülebilmektedir.

Çocuklarda Uyku Bozuklukları Neden Olur?

Çocuklarda uyku problemlerinin görülmesi fiziksel rahatsızlıklar, kronik rahatsızlıklar, mizaç, genetik yatkınlık, duygusal problemler (kaygı, korku, stres, güvensizlik, travma gibi), gelişimsel sorunlar (zeka geriliği, gelişimsel gerilik gibi),anne ve baba psikopatolojisi, ebeveyn tutumu, ebeveyn-çocuk etkileşimi, uyku düzeni, uyku saatlerinin ya da uyku yerinin değişimi gibi sebeplerden kaynaklanabilir.

Sık Görülen Uyku Bozuklukları

Kabus

En çok görüldüğü yaş grubu 3-5 yaştır, fakat hayatın her döneminde olabilir; genelde uykunun ikinci yarısında daha sık olduğundan gecenin geç saatlerinde ortaya çıkar. Stres ve kaygının arttığı dönemlerde daha sık görülebilir, özgül bir tedavisi yoktur. Altta yatan nedenlerin araştırılarak tedavisi önem taşımaktadır. Çocuklarda uygunsuz korku içeren çizgi film ya da video oyunları sonrası ile stres ve kaygı dönemlerinden sonra artış gösterebilir.

Gece / Uyku Terörü

1,5-10 yaş arası sık görülür, okul öncesi çocuklarda görülme sıklığı ise yüzde 40’tır. Uykunun ilk yarısı olduğundan gecenin erken saatlerinde olur, çocuk uyuduktan 2-3 saat sonra korku içerisinde bağırarak ya da ağlayarak, yatağının içinde oturur. Gözleri açıktır, fakat bakışlar boş ve donuktur, 30 saniyeden 3 dakikaya kadar süresi değişebilir. Uykunun ağır kısmında olduğundan sabah çocuk bunu hatırlamaz ya da çok az hatırlar (eğer uyandırılmazsa), çok yorgun olunduğunda artış gösterebildiğinden gündüz uykusu önerilebilir, yine programlı uyandırma da bazen işe yarayabilir, ergenlik döneminde başladığında ise ayırıcı tanı önemlidir.

Uyurgezerlik

Çocuklarda görülme sıklığı yüzde 15’tir, sıklıkla 4-8 yaş arası başlar, ergenliğe doğru azalır tekrarlayıcı uyku sırasında kalkma ve gezinme dönemleridir. Gözler açık ve hareketsiz, bakışlar donuktur. Yine ağır uyku döneminde olduğundan sabah ya hatırlanmaz ya da çok az hatırlanır. Yürümenin yanında kapıdan çıkıp gitme ya da yanlış yere idrarını yapma gibi eylemler de görülebilir bu nedenle ev içi emniyet tedbirlerini almak önemlidir. Uyku hijyeni ve programlı uyandırmadan fayda görse de profesyonel yardımla sorun giderilmelidir.

Uykuda Hareket Bozukluğu

Normalde rüya gördüğümüz sırada solunum ve göz kasları dışında tüm kaslarımız felç durumundadır bu bireylerde rüya sırasında normal olan bu felç hali oluşmaz ve kişi rüya gördüğü sırada hareket eder, tekme atabilir, yakınındaki kişiye vurabilir, çırpınabilir. Bu başka uyku bozuklukları ya da epilepsi ile karışabilir, tedaviden fayda görür. 

Tıkayıcı Uyku Apnesi

Uyku sırasında kişinin solunumunun tamamen kesilmesine apne, kısmi olarak kesilmesine ise hipopne adı verilir, beyinden ya da solunum yollarından kaynaklanabilir. Uzun süren apnelerde beynin oksijenlenmesi bozulduğundan  bu durum çok ciddi bir tablodur genellikle bu hastalığa sahip olanlar gece uyku sırasında horlama, gündüzleri de yorgun uyanma ve uykululuk halinden yakınır.

Narkolepsi

Çocuk ve ergenlerde genellikle aşırı, kontrol edilemeyen gündüz uykululuğu ile belirti verir, hastalar beklenmedik anlarda konuşurken ya da yemek yerken aniden uykuya dalar ve bu uyku saatler sürebilir. İkinci belirtisi güçlü bir duygu yaşandığında (heyecan, üzüntü, mutluluk) ya da gülme sırasında oluşan ani kas gücü kaybıdır, ‘Katapleksi’ denilen bu durum, çocuklardaki narkolepsi vakalarının yüzde 50-70’inde görülür. Olguların bir kısmındaysa uyku paralizisi ve uykuya geçişte halüsinasyonların görülmesi mümkündür, beyinde uyanıklığı sağlayan sinir hücrelerinin eksikliğinden kaynaklanır. Tanısı özel uyku testleri ve beyin omurilik sıvısında uyku hücrelerinin ürettiği özel bir maddenin analiziyle netleştirilir, tedaviden fayda görür.

Uyku Bozuklukları Çocukları Nasıl Etkiler?

Bu tür uyku problemleri çocuklarda; sakarlıklar ve kazalar, davranış problemleri, duygusal problemler, hafıza, konsantrasyon ve öğrenme sorunları, akademik sorunlar gibi  birçok probleme neden olabilir.

Çocuklarda Uyku Bozuklukları Nasıl Tedavi Edilir?

Uyku problemlerine yol açabilecek fiziksel sorunların tespiti için gerekli yönlendirmeler yapılır, eğer fiziksel bir neden yoksa, uyku bozukluğuna yol açabilecek duygusal problemler belirlenir. Çocuklarda uyku bozukluğuna neden olan duygusal problemler için oyun terapisi ve bilişsel davranışçı terapi yöntemleri uygulanır. Uyku düzenine ilişkin sorunlarda ailenin ev ortamında gerçekleştireceği düzenlemelerle ilgili yönlendirmeler yapılır.

Ailelere Öneriler:

  • Çocuğunuzun uykuya dalmasını ve tüm gece boyunca uyumasını kolaylaştırmak için düzenli bir uyku takvimi geliştirin. Çocuğun gündüz aşırı uyumadığına emin olun.
  • Uygun olarak seçilen uyku saati konusunda kararlı olun.
  • Çocuğunuz endişeli ve korkulu görünüyor ise onu rahatlatmaya çalışın. Uyku zamanında ona masal okuyun. Çocuğu sakinleştirin ve gece boyunca onun yakınında olacağınızı anlatın.
  • Bir gece ışığını açık bırakın ya da sakinleştirici bir müziği hafif sesle çalacak şekilde açık bırakın.
  • Gece çocuğunuz korkarak yanınıza geldiğinde onu yatağınıza alıp birlikte uyumak yerine odasına geri götürün. Korkusunu anlamaya çalışın ve güvende olduğunu, onun yanında olduğunuzu vurgulayın. Odasına birlikte gittikten sonra baş ucunda oturularak bir masal okunan ve gece lambası açık bırakılarak, iyi geceler dilenen çocuk, kendi yatağında uyuyacaktır. Gece uyanıp ailesinin yanına gittiğinde, ‘korkulacak bir şey olmadığını, ailesinin orada olacağını’ kararlı bir davranışla öğrenen ve geri götürülen çocuk, geceleri ebeveyn yatağına gitmekten vazgeçecektir.

UZM. DR. SERKAN SÜREN
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı